top of page

Bilsem Sınavlarına Hazırlık Çalışmaları

Yılların deneyimi ile çalışmalarımızı siz minik dostlarımızın hizmetine sunuyoruz. Bilsem sınavlarına katılsın veya katılmasın bu tip egzersizler zekayı güçlendirir, farklı düÅŸünme yöntemlerini geliÅŸtirir.
 
  • Zekanın akıl yürütme ve soyutlama özelliklerini,
  • Görsel mekansal algıyı 
  • Analiz-sentez yeteneÄŸini 
  • Zihinsel beceri hızını 
  • Dikkat-iÅŸleyen hafıza 
  • Iraksak düÅŸünme yaratıcılık
  • Uzamsal beceriler
  • Soyutlama, mantık ve problem çözme
becerilerini geliÅŸtirecek egzersizlerle sizlerleyiz.
Screen Shot 01-16-20 at 11.01 AM 001.PNG
Screen Shot 01-16-20 at 11.00 AM 001.PNG
Screen Shot 01-16-20 at 11.01 AM 002.PNG

Bireysel farklılıklarımız var. Aynı gözlerimiz, yüzümüz, parmak izlerimiz gibi zihinsel alanda da algımız, zihinsel hızımız ve öÄŸrenme becerilerimiz birbirimizden farklı özellikler taşıyor.

​

Sözel Beceriler

Sözel zeka sorularını rahat cevaplamak için bol bol kitap okumak, okuduÄŸunu anlamak, yeni kelimeler öÄŸrenmek ve saÄŸ yarım küre fonksiyonlarını etkin kullanmak önemlidir. Bir metin okurken hayal gücünüzü kullanın. Zihin açısından hayal etmekle gerçekten yapmak ya da görmek arasında fark yoktur.

Hafıza Tekniklerini Kullanarak ÖÄŸrenmeyi KolaylaÅŸtırmak Mümkün...

Hafıza EÄŸitimleri, beynin bilgiyi nasıl kaydettiÄŸine, nasıl hatırladığına yönelik, zekayı geliÅŸtiren, düÅŸünme ve öÄŸrenme hızını arttıran eÄŸlenceli çalışmalardır. OlaÄŸanüstü özelliklerle donatılarak yaratılmış olan beynimizin ne yazık ki bir kullanım kılavuzu bulunmamaktadır. Son yıllarda yapılan araÅŸtırmalar bu olaÄŸanüstü makinanın nasıl çalıştığı ile ilgili bazı ipuçları vermektedir. Hafıza çalışmaları bireyin kendi öÄŸrenme stratejilerini geliÅŸtirmesini saÄŸlar. Her birey farklı fiziksel ve bireysel özelliklere sahip olduÄŸu gibi öÄŸrenme biçimleri bakımından da farklılaÅŸmaktadır. Bu çalışmalar kiÅŸinin kendini tanımasında da önemli bir etkendir.
Screen Shot 01-16-20 at 10.39 AM.PNG
Hafıza egzersizleri, yaratıcı düÅŸünme, öÄŸrenilen bilgiyi kalıcı olarak kaydetme ve gerektiÄŸi zaman hatırlama, konsantrasyonu arttırma, beynin saÄŸ yarım küresini etkin kullanma gibi beceriler kazandırır.
Horne ve Wootton (2011), sahip olduÄŸumuz zekanın sadece taşıdığımız genlere baÄŸlı olmadığını ÅŸu sözlerle anlatıyor “.…beynimizde düÅŸünceleri taşıyan kimyasal reaksiyonların beynimizin genel kimyasal koÅŸullarının deÄŸiÅŸtirilmesiyle hızlandırılabileceÄŸini ve daha ileriye taşınabileceÄŸini biliyorduk; ayrıca yediklerimizi yaptıklarımızı ve hissettiklerimizi seçerek bu kimyasal koÅŸulları kontrol etmeyi öÄŸrenebileceÄŸimizi de biliyorduk. Etkin zekanın yalnızca genlerimizle deÄŸil, tercihlerimizle de belirlendiÄŸini anlamıştık,….artık biliÅŸ bilim, zihinsel egzersizlerin bellek ve zekayı destekleyen kimyasal yapıları deÄŸiÅŸtirebileceÄŸi kanıtlamıştır.” DüÅŸüncelerimiz, hayallerimiz öÄŸrenmelerimiz sahip olduÄŸumuz zekayı etkileyebildiÄŸine göre bu yönde çalışmalar yapmak bireyleri zihinsel ve bireysel olarak bulundukları noktanın ötesine taşıyacaktır
 
Florida Eyalet Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Ericsson aynı zamanda “OlaÄŸanüstü Ezberleyici DoÄŸulmaz, Olunur” adlı makalenin yazarıdır. Ericsson, okuduÄŸumuz herhangi bir metni ya da duyduÄŸumuz herhangi bir bilgiyi, okuduÄŸumuz ya da duyduÄŸumuz anda hafızamıza alamamamızın sebebini, Miller tarafından da ortaya atılan çalışma belleÄŸinin sınırlı kapasitesi ile açıklıyor. Çalışma belleÄŸinin kapasitesinin 7 (+2, -2) birim olması hızlı öÄŸrenme konusunda engeller teÅŸkil etse de, bilgiyi uzun süreli hafızaya alma teknikleri, hızlı ve kalıcı öÄŸrenmeyi destekleyerek daha çok bilgiye hızla ulaÅŸmayı saÄŸlamaktadır.
     
Bunların yanı sıra beynimizdeki nöron baÄŸlantılarının yoÄŸunluÄŸu yalnızca yeni ÅŸeyler öÄŸrenmemizle deÄŸil, beynimizin farklı kısımlarını bir arada kullanmamızı gerektiren iÅŸ ve alıştırmalarla da artar. Haier (1995) ve Miller (1994) tarafından yapılan çalışmalar, beynimizin farklı alanları arasındaki baÄŸlar ne kadar güçlenirse bizim de o kadar zeki olacağımızı düÅŸündürmektedir (Horne ve Wootton, 2011).  
         
Hafıza çalışmaları, beynin saÄŸ ve sol yarımkürelerini beraber ve dengeli kullanmayı saÄŸlayan, sadece akademik baÅŸarıyı deÄŸil, sosyal baÅŸarıyı da destekleyen, bireyin analitik ve yaratıcı düÅŸünebilme kabiliyetini bütünleyen tekniklerdir. Birçok araÅŸtırmanın gösterdiÄŸi gibi akademik ve sosyal baÅŸarının elde edilebilmesi için her iki yarımkürenin birlikte ve dengeli kullanılması gerekmektedir. Teknikler sadece öÄŸrenmeyi kolaylaÅŸtırmakla kalmaz, yeni bilgiler için hazır olmayı dolayısıyla sahip olunan öÄŸrenme kapasitesini arttırmayı da hedefler.
​

Kaynakça

  • Horne T.,Wootton S., (2011). Beyninizi EÄŸitin ( Ä°.Åžener Çev) Optimist Yayın ve Dağıtım

  • ​Sarıpınarlı, Fatma Lamia . "STEAM Döngüsü Kapsamına Beyin Haritalarının Entegre Edilmesi". Journal of STEAM Education 1 / 2 (Aralık 2019): 50-78.

Zeka

Zeka birbirinden farklı disiplinler tarafından birbirinden farklı şekillerde tanımlanmıştır.
ÖrneÄŸin EÄŸitimciler zekayı öÄŸrenme yeteneÄŸi olarak tanımlar.
Biyologlar, çevreye uyum saÄŸlama yeteneÄŸi
Psikologlar, muhakeme yoluyla sonuca ulaÅŸma yeteneÄŸi
Bilgisayar bilimciler ise bilgiyi işleyebilme yeteneği olarak tanımlar.
 
Gardner’a göre ise insanlardaki zeka çok farklı boyutlarda deÄŸerlendirilmelidir. 8 farklı zeka alanı olduÄŸundan bahseden Gardner, bireylerin hangi zeka alanlarını yoÄŸun olarak kullanabildiÄŸine, hangilerinin geliÅŸmemiÅŸ ya da az geliÅŸmiÅŸ olduÄŸunun tespit edilmesine yönelik çalışmalar yapmıştır.
 
DiÄŸer taraftan Benjamin Bloom’un ilk olarak 1956 yılında ‘EÄŸitsel Hedeflerin Sınıflandırılması olarak açıkladığı çalışma , öÄŸrencilerin algı ve öÄŸrenme yapılarını geliÅŸtirerek üst düzeye çıkarılması için kullanılmıştır.
Bloom’un sınıflandırmasına göre öÄŸrenme alanları 3 ana baÅŸlıkta toplanır.
 
Duygusal alan, hisleri, davranış biçimlerini, motive olabilme durumunu, mutluluk, heyecan, korku gibi duyuÅŸsal halleri içerir ve gelen veriyi dikkatle seçme, doÄŸru deÄŸerlendirme, doÄŸru tepkiler verme, planlama, planı sürdürme ve takip etme, çeÅŸitli veriler arasındaki iliÅŸkileri yakalama, grup çalışmalarında uyum. bağımsız çalışmalarda kendine güven ve davranışlarını kontrol edebilme özelliklerini kapsar.
 
Psikomotor alan ise bir iÅŸin yapılması sırasında kullanılan bilinçli zihinsel etkinliÄŸin yönlendirdiÄŸi koordineli kas hareketleridir. Bir adım sonrasını tahmin etme, pratik yapma, yeni öÄŸrenilecek bilgi/beceriyi hızla kavrama, otomatik performans gösterme, yeni veriler üretme gibi harekete dayalı becerilerdir.
 
BiliÅŸsel alan beÅŸ basamaktan oluÅŸur ve en alt basamağında HATIRLAMA vardır. ÖÄŸrenilen bilginin kavranması, analiz edilmesi, sentezlenmesi, uygulanması için  önce bilgiyi hatırlamak yani hafızada tutabilmek gerekir. Bilgi hafızada tutulabildiÄŸi oranda anlaşılır ve birey kendi kelimeleriyle ifade edebilir duruma gelir. Bu basamaÄŸa "KAVRAMA" denir. BiliÅŸsel alanın diÄŸer basamağı ise UYGULAMA dır. Hatırlanabilen ve kavranan bilgi, hayata geçirilebilir. Sınıflama, ayrıştırma, sonuç odaklı inceleme ANALÄ°Z, parçaları birleÅŸtirme, bütüne varma SENTEZ ve yargılama, irdeleme, ispat, reddetme DEÄžERLENDÄ°RME basamaklarıdır. Ä°lk basamak yani hatırlama olmadan diÄŸer basamakların gerçekleÅŸmesi mümkün deÄŸildir.
bottom of page