top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLamia Tontu Sarıpınarlı

Bilgi Toplumunda Eğitim Metotlarının Önemi

Güncelleme tarihi: 16 Oca 2020

Sarıgöz’e göre toplumlar kendinden önceki toplumlardan aldığı bilgilerin ve kültürlerin üzerine yeni bilgiler ekleyerek ya da toplumda yanlış edinilen bilgi veya bilgiler varsa bunları düzeltmeye çalışarak mükemmeliyetçi bir topluma doğru gitmeye çalışırlar. Bilgi toplumuna geçmeden önceki tüm toplumların bir önceki toplumlardan almış oldukları bilgi birikimleri, çeşitli kültürleri ve tecrübeleri vardır. Ancak eğitim zaman içinde devamlı kendini yenileyen ve geliştiren bir olgu olduğundan, her toplum kendisinden sonra gelen toplumlara biriktirdiği bilgileri ve edindiği eğitim anlayışını aktararak hem eğitimde hem de bilgide onların gelişmesine yardım etmektedir. Bu durum insanlığın başlangıcında çok yavaş olmakla beraber, insanoğlunun eğitimi, bilgi birikimi ve deneyimi arttıkça insanların bilgi ve eğitimde mesafe kat etmeleri daha kolay hale gelmiştir. Toplumlar zaman içerisinde, tarım öncesi toplumlar, tarım toplumları, sanayi toplumları, bilgi toplumları evrelerini tamamlarken her evre bir önceki evreden daha kısa zamanda tamamlanmıştır (Sarıgöz, 2012).

Son yüzyılda ise toplumların sosyo-ekonomik yapılarında ve değer yargılarında pek çok değişiklik olmuştur. Özellikle bu kavramlardan ekonomik gücü elinde tutan sanayi yerini bilgiye bırakmıştır. “Egemen gücün ekonomi olduğu ve fabrika yapılarında şekillendiği bu yüzyılın son dönemi, bilginin bilgiye uygulanır hale gelmesi ve bilginin bir sermaye aracı olmasıyla nitelik değiştirmeye başlamıştır” (Nair, 2001: 329). Artık insanlar bilgiye ve bilgi için gerekli olan eğitime giderek daha fazla önem vermeye başlamışlardır. Drucker’e göre bilgi toplumunda bilgiye sahip olan herhangi biri, her dört-beş yılda bir yeni bilgiler elde etmezse eskimiş biri varsayılacaktır (Drucker, 1993). Eski bilgi ile yeni bilgi arasındaki zaman gittikçe kısalmaktadır. Böyle bir dönemde insanoğlu yeni üretilen bilgiye hızla sahip olmak zorunda kalmaktadır. Alvin Toffler (2006), artan bilgi yükü ile ilgili şunları söylemiştir: “15. yy da Gutenberg matbaayı icat etmeden önce Avrupa’da yayımlanan kitap sayısı en iyimser olasılıkla 1000 dolaylarındaydı. Günümüzde ise tüm dünyada bilimsel ve teknik literatürde üretilen bilgi, yılda 60 milyon sayfaya ulaşmaktadır (Toffler, 2006 ).”

Türkiye henüz sanayileşme sürecini tamamlayamamıştır ve birçok yapısal sorunla karşı karşıya bulunmaktadır. Türkiye’nin sanayileşme sürecini tamamlaması, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda yapısal değişimi gerçekleştirmesi ve uluslararası alanda globalleşme sürecine uyum sağlaması açısından bilgi toplumuna yönelik gelişmeleri yakından izlemesi ve bu alana öncelik veren politikaların oluşturulması gerekmektedir. Bunun için de bilgi teknolojilerinin üretimi ve kullanımı yönünde başta insana yatırım unsurlarından eğitime, bilime ve teknolojiye yatırım politikalarına önem verilmesi, teknolojik gelişmenin başlıca koşulu olan araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi ve insan kaynaklı gelişme politikalarının ön plana çıkarılması gereksinimi gündeme gelmektedir (Aktan, 2016).

Bilgi toplumu aşamasına ulaşmış birçok gelişmiş ülkede ulaşılan gelişmişlik düzeyinin sürekliliğinin korunması amacıyla, giderek bilime, teknolojiye ve insana yatırım unsuru eğitime, daha fazla önem verilmektedir. Türkiye’nin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin uluslararası alanda gelişmiş ülkelerle aralarındaki gelişmişlik farkının daha fazla açılmaması, ulusal alanda ise kalkınmanın sağlanması açısından, bu ülkelerin bilgi toplumundaki gelişmelere ne ölçüde uyum gösterdikleri önemlidir (Aktan, 2016).

Yeni çağda insanların, hızla değişen bilgi toplumuna uyum sağlayabilmeleri için, bir takım kişisel becerileri kazanmaları ve uyum sağlama kapasitelerini geliştirmeleri bir ihtiyaç durumuna gelmiştir. Gelişen dünya şartları, yeni çağda insanların birtakım nitelikler kazanmasını zorunlu kılmıştır ((Çelenk ve Çalışkan, 2004: 20) ) Dedebali ve Saracaloğlu (2010)’nun belirttiği üzere).

Gelişmiş ülkeler günümüzde ulaşmış oldukları ileri gelişmişlik düzeyini ve bilgi toplumu aşamasını, gelişmelerinin başlangıcında insan sermayesi yatırımlarına vermiş oldukları önem sayesinde elde etmişlerdir. Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin bilgi toplumuna uyum sürecinde en önemli sorunu nitelikli işgücü açığıdır. Bilgi toplumunda nitelikli işgücü açığının giderilmesi ancak okul eğitiminin yanı sıra okul sonrası eğitime, mesleki eğitime, yüksek eğitime, eğitimin sürekliliğinin sağlanması ve benzeri faktörlere bağlı bir olgudur. Bundan dolayı, bilim ve teknoloji alanında gelişmelerin sağlanması, üretim ve verimliliğin artması, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alandaki yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilmesi amacıyla, Türkiye’nin önceliğini eğitimin kalitesinin artırılmasına vermesi büyük önem taşımaktadır(Aktan, Tunç.1998).

21. yy becerileri olarak kabul edilen iletişim kurma, işbirliği, eleştirel düşünme, yaratıcılık, problem çözme, bilgisayar ve medya okur-yazarlığı gibi becerilerin eğitimin merkezine alınması kaçınılmazdır.

Son yıllarda tüm dünyada birden fazla disiplini beraber değerlendirmeyi, düşünme becerilerini, inovasyon, yenilikçi tasarım ve üretimi arttırmayı hedefleyen bir eğitim modeli olarak kullanılan STEAM eğitiminin önemi artmaktadır. Disiplinler arasındaki ilişkilerden faydalanan STEAM, tasarım odaklı öğrenen, problem ve proje tabanlı düşünen, mühendislik tasarım tabanlı çalışan, üreten nesiller oluşturulmasını hedeflemektedir. STEAM eğitiminde ve diğer tüm öğrenmelerde, Beyin Haritalarının kullanımı ve Hafıza Teknikleri bilgiye hızla ulaşmak ve sistematik tekrarlarda kullanmak için ideal bir yöntem olarak kullanılabilir.


KAYNAKÇA

Aktan C.C ve Tunç, M (1998) “Bilgi Toplumu ve Türkiye”, Yeni Türkiye Dergisi, Mart-Nisan .s 118-134.

Dedebali N.C.,Saracaloğlu A.S.(2010). “Hızlı Okuma Tekniğinin 8. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Hızlarına ve Okuduğunu Anlama Düzeylerine Etkisi” Adnan Menderes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi yüksek lisans tezinin özeti, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 27, ss. 171-183

Drucker, P. (1993). Kapitalist Ötesi Toplum. İstanbul: İnkılap Kitapevi

Nair, G. (2001). “Bilgi’nin Değişen Anlamı ve Kavram Tartışmaları”. Cumhuriyet Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, p. 329–336, April 2001.

Sarıgöz, O. (2012) Bilgi Toplumunun Eleştrisi ve Türkiye’de Modern Eğitimin Gerçekleştiremedikleri Web: http://www.ejovoc.org/makaleler/may_2012/pdf/07.pdf 7.11.2017 tarihinde alınmıştır

TofflerAlvin (2008) ‘Üçüncü Dalga’ SS: 198 İstanbul Koridor Yayıncılık



175 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page