Günümüzde hızlı okuma bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir. Yaşadığımız bu hız çağında, sürekli yeni bilgiler üretiliyor, teknoloji hızla gelişiyor. Julian Huxley’in dediğine göre Taş Devrinde 50 bin yıl alan ve çağı simgeleyen gelişmeler zamanımızda yüz yıllık süreler içinde oluşuyor.
Eski bilgi ile yeni bilgi arasındaki zaman gittikçe kısalıyor. Böyle bir dönemde insanoğlu yeni üretilen bilgiye hızla sahip olmak zorunda kalıyor. Alvin Toffler artan bilgi yükü ile ilgili şunları söylüyor: ‘15. yy da Gutenberg matbaayı icad etmeden önce Avrupa’da yayımlanan kitap sayısı en iyimser olasılıkla 1000 dolaylarındaydı. Günümüzde ise tüm dünyada bilimsel ve teknik literatürde üretilen bilgi, yılda 60 milyon sayfaya ulaşıyor.’
Yaşadığımız çağ,bilgi çağı. Fark ve ayrıcalık yaratacak en önemli faktör bilgi.
Bu noktada gerçek sorun ‘yetersiz zaman’ olarak karşımıza çıkıyor.
Küçük bir çocuktan, bir yetişkine kadar her birimiz zamansızlıktan şikayet eder hale geldik. Hayatın koşturmacası içinde kendi ilgi alanlarımıza zaman ayırmak bile oldukça zorlaştı. Eğitim hayatında ya da iş hayatında kendimizi geliştirmek zorunluluğu ise zamansızlıkla ilişkili, büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Böyle bir ortamda hızlı ve anlayarak okumak çok büyük önem kazanıyor.
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar beynin gelişebilen ve değişebilen bir organ olduğunu ortaya koyuyor. Doğuştan getirdiğimiz birçok özellik geliştirilebilir. Beyin sınır tanımaz olağanüstü bir organ. Eğitilmesi durumunda sahip olduğu hızdan daha hızlı düşünebilir, daha doğru değerlendirmeler yapabilir, daha hızlı ve doğru kararlar alabilir, daha hızlı hatırlayabilir ve tabii daha hızlı okuyabilir.
Hızlı Okuma;
Okuma hızını % 200-400 arttırır.
Okuma sevgisi kazandırır..
Ders çalışma becerilerini arttırır.
Zaman en önemli kaynaktır fakat depolanamaz. Daha çok bilgiye daha hızlı ulaşmayı sağlayacağı için fark ve ayrıcalık yaratır. Zamandan tasarruf sağlar.
Toplumda yerleşmiş yanlış inanışlardan biri anlamak için yavaş okunması gerektiğiyle ilgilidir. Ancak bu tamamen yanlıştır. Beyin hızlı çalışan bir organdır ve yavaş okumak beynin farklı şeyler de düşünmesine fırsat tanır. Bu yüzden çoğumuz okurken, okuduğumuz konudan çok, örneğin; yeni alacağımız gömleği, arkadaşlarımızla gittiğimiz pikniği, ocaktaki yemeği, babamızın bize verdiği bir öğüdü vb. düşünürüz. Yani okuduğumuz konudan çıkıp başka şeylerle kafamızı meşgul edebiliriz. Bunu önlemenin ve konsantrasyonu yükseltmenin tek yolu hızlı okumaktır
TEOG,LYS,YGS,KPSS ALES,ÜDS TUS gibi sınavlarda zamandan tasarruf sağlar ve konsantrasyonu arttırır.
İş hayatında sahip olduğunuz bilgiyi derinleştirmek ve daha çok bilgiye ulaşabilmek için süreyi daha verimli kullanmanızı sağlar. Anlama oranını arttırır.
Hafıza Eğitimi; Beynin bilgiyi nasıl kaydettiğine, nasıl hatırladığına yönelik, zekayı geliştiren, düşünme ve öğrenme hızını arttıran eğlenceli çalışmalardır.
Olağanüstü özelliklerle donatılarak yaratılmış olan beynimizin ne yazık ki bir kullanım kılavuzu bulunmamaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar bu olağanüstü makinanın nasıl çalıştığı ile ilgili bazı ipuçları vermektedir. Hafıza çalışmaları bireyin kendi öğrenme stratejilerini geliştirmesini sağlar.
Hızlı anlama
Öğrenilen bilgiyi kalıcı olarak kaydetme
Gerektiği zaman hızla hatırlama
Konsantrasyonu arttırma
Beynin sağ lobunu etkin kullanma becerileri kazandırır.
Hızlı okuma ve Hafıza çalışmaları, beynin sağ ve sol yarımkürelerini beraber ve dengeli kullanmayı sağlayan, sadece akademik başarıyı değil, sosyal başarıyı da destekleyen, bireyin analitik düşünebilme kabiliyetini bütünleyen çok önemli programlardır.